Page 22 - BioBülten 2019 Sayı-1
P. 22

BioBülten          Gezi

                                                       MAR DİN




                                           Tarihin Kasırgalı Yıllarının Kenti...


            Evvel Zamanda Başlamış Bir Hikâye, Bir Görkemin Somutlanmış Biçimi...



        Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan, geçmişten günümüze
        birçok inancın ve kültürün izlerini taşıyan Mardin, 12.000 yıllık
        tarihi  ile  Subari,  Sümer,  Akad,  Babil,  Mitaniler,  Asur,  Pers,
        Bizans,  Araplar,  Selçuklu,  Artuklu,  Osmanlı  Dönemi'ne  ilişkin
        birçok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş tam bir Açık Hava
        Müzesidir. Kuşaklar boyunca, büyük bir kültürel mirası taşıyan ve
        sürdüren, bu özgün havasıyla her daim ilgi odağı olan farklı bir
        kenttir.
        Güneydoğu     Anadolu    Bölgesinin   Yukarı   Mezopotamya
        havzasında  bulunan  Mardin,  güneyinde  Suriye,  doğusunda
        Şırnak ve Siirt, kuzeyinde Diyarbakır ve Batman, Batısı Şanlıurfa
        ile çevrilidir. Kuzeyinde doğu-batı yönünde yükselen ve ortalama
        900 metre yüksekliğinde olan sıra dağlar arasında yer alan bir
        dağın güney yamacında kurulmuştur. Bu sıradağlar Mardin Eşiği
        adıyla anılır.
        Bölgenin en önemli iki akarsuyu olan Fırat ve Dicle nehirleri arasında bulunan kent, verimli ve sulak topraklarıyla çok büyük tarımsal
        havzalara sahiptir.Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun
        şiirsel kentlerinden biridir. Mardin'de, farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler,
        manastır  ve  benzeri  dini  eserler  barındırmaktadır.  Uygarlıkların  beşiği  olan  Mardin,  sıra  dışı  yapıda  Mardin  evleriyle  dünyaca  ün
        kazanmıştır. Mardin, İpek Yolu güzergâhında olup, 5 han ve kervansaray mevcuttur. Mardin ilinin, dünyanın yaşanır SİT kentlerinden biri
        olması, bünyesinde çok sayıda tarihi ve turistik değerlerin mevcudiyeti turizm potansiyelini oluşturmuştur. Suriye ile sınır il olması sebebiyle
        sınır ticareti yapılmaktadır. Mardin’de kültür, çağlar boyu yerleşik olan uygarlığın izlerini taşır. Son yıllarda sadece ülkemizin değil tüm
        dünyanın ilgisini çekmeye başlayan Mardin, tarihi ve kültür yapısı ile Unesco’nun “Dünya Mirası Kenti Listesine” girmeye adaydır.
        Eski çağlardan beri Testi-Çanak-Çömlek, Demircilik, Bakırcılık, Kalaycılık, Kuyumculuk, Gümüşçülük, İğne Oyası, Midyat El Nakışı, Tohum
        İğnesi, Yorgancılık, Oyacılık, Boyacılık, Dericilik, Sabunculuk, Dokumacılık, Kilimcilik, Halıcılık, Semercilik, Keçecilik, Tahta Oymacılığı,
        Sedef  işlemeciliği,  Halburculuk,  Taş  Oymacılığı  geçmişten  günümüze  kadar  yapılan  el  sanatlarıdır.  Bunların  bir  kısmı  ne  yazık  ki
        kaybolmak üzeredir...

                                                  Özellikle  Mardin  ve  Midyat  ilçesinde  telkari  sanatı  oldukça  gelişmiştir.  Hatta  Mardin  ve
                                                  Midyat  ilçesi,  telkarinin  doğup  büyüdüğü  yer  olarak  hafızalarda  yerini  çoktan  kazımış
                                                  durumda.  Sayıları  bugün  bir  elin  parmakları  kadar  azalan  ustalar,  sanatı  yaşatmak  ve
                                                  geleceğe taşımak için çalışmalarını sürdürüyor.


                                                  Mardin'de Gezilecek Yerler


                                                  Önemli bir İnanç Turizmi merkezi olan Mardin'de merkezde Ulu Cami, Meryem Ana Kilisesi
                                                  ve  Patrikhanesi,  Mor  Yusuf  Kilisesi  (Surp  Hovsep),  Deyruülzzafaran  Manastırı  (Mor
                                                  Hananya), Deyrulumur Manastırı (Mor Gabriyel), Mor Yakup Manastırı (Nusaybin), Midyat
                                                  Meryem Ana Manastırı ve Mor Dimet Manastırı görülmeye değerdir.
                                                  Deyrulzafaran Manastırı: Mardin'in tarihi yerleri arasında en önemlilerinden bir tanesi
                                                  olan Deyrulzafaran Manastırı, M.Ö. 4000'li yıllarda güneşe tapan uygarlıklardan bir tanesi
                                                  olan Süryani'ler tarafından Tapınak olarak inşaa edilmiştir. Yıllarca Güneş Tapınağı olan
                                                  Deyrulzafaran  Manastırı'na  sonraki  zamanlarda  Hristiyanlarda  Meryem  Ana  Kilisesi,
                                                  Azizler  Evi  ve  Kubbeli  Kilise'yi  de  eklemişlerdir.  Kesinlikle  Mardin  turunuzda  uğramanız
                                                  gereken bir başyapıt.
                                                  Mardin Kalesi: Kartal Yuvası olarak adlandırılan tarihin eski zamanlarından beri, Sümer,
                                                  Babil, Asur, Pers, Roma, Bizans, Safaviler, Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok
                                                  devletin bölgedeki zaferlerine ve yenilgilerine tanıklık etmiştir. Eşsiz Mardin tarihine tanıklık
                                                  eden Kartal Yuvası'nı gezilecek yerler listenizde olmasını tavsiye ederiz.




                                                                      19
   17   18   19   20   21   22   23   24