Page 18 - BioBülten 2019 Sayı-1
P. 18
BioBülten Medikal Haberler
Ultra işlenmiş yiyecek ve içecekler kanser riskini arttırıyor mu?
İşlenmiş besinler ve gıda katkı maddelerinin sağlık etkileri son dönemde yeniden
gündeme gelmiştir. Ultra işlenmiş besinlerin kanser riskini arttırabileceğini öne
süren ve basında yer bulan birçok haber, Fransa’da 104.980 yetişkin birey
üzerinde beslenme ve kanser ilişkisini incelemek üzere yürütülmüş, geniş ölçekli
bir kohort araştırmanın sonuçlarına dayanıyor.
Araştırmaya katılan bireyler, 2009-2017 yılları arasında takip ediliyor ve her
6 ayda 1 kez, 24 saatlik besin tüketim kayıtları online olarak alınıyor. Besin
tüketimlerine ek olarak katılımcıların cinsiyet, yaş, sağlık durumu, sigara içme
durumu, beden kütle indeksi, ailede kanser öyküsü, sosyo-ekonomik durum ve
fiziksel aktivite düzeyleri gibi demografik ve yaşam tarzı özellikleri de
değerlendiriliyor. Sağlık durumlarının nasıl değiştiği ve klinik bulguları ise her
yıl takip ediliyor.
Araştırmanın sonuçları ne söylüyor?
NOVA sınıflaması, yiyecek ve içecekleri onlara uygulanan işleme yönteminin niteliğine,
amacına ve derecesine göre 4 gruba ayıran sınıflamadır. Araştırmacılar, yiyecek ve
içecekleri NOVA sınıflandırmasını kullanarak işlenme düzeyine göre dört gruba ayırıyor.
En üst düzey "ultra-işlenmiş" (seri üretim ekmek ve kekler, atıştırmalıklar, şeker içeren
besinler, gazlı içecekler, hazır yemekler ve et ürünleri bu grupta kabul edilmişti) yiyecek
ve içecekleri temsil ediyordu.
Beslenme düzeninde, ultra-işlenmiş besin tüketimindeki her % 10’luk artışın, kanser
riskinde de %12 oranında artışa sebep olduğu sonucu bildiriliyor. Kanser türleri riski ayrı
ayrı incelendiğinde, meme kanseri riskinde %11 artış görülürken, kolon ve prostat
kanseri riskinde herhangi bir artış saptanmıyor. Meme kanserinin ise menapoz sonrası
dönemde artmış olabileceği belirtiliyor. Tuz veya şeker içeren konserve sebzeler,
tuzlanmış etler, peynir gibi, işlenmiş besinlerin tüketimi ile kanser riski
arasında bir ilişki bulunmuyor. “Az işlenmiş ya da işlenmemiş besin” tüketimiyse daha
düşük kanser riski ile ilişkili bulunuyor. Beslenme düzeninde bu besinlerin tüketiminde her
%10’luk artış ile kanser riskinin %9 oranında azaldığı saptanıyor.
Otoriteler ne söylüyor?
• Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF), beslenme, yaşam tarzı ve kanser riski
arasındaki ilişkiyi inceleyen bir derleme üzerinde çalışmalarına devam etmektedir.
• WCRF eldeki bulgulara dayanarak, enerji içeriği yüksek gıdalar ile şekerli
içeceklerden kaçınılması, tuz alımının ve işlenmiş et kırmızı et tüketiminin
sınırlandırılması ve daha fazla bitkisel kaynaklı besinlerin tüketilmesi gibi tavsiyelerde
de bulunmaktadır.
• Belirli gıda ve besin bileşenleri, kanser riski ile ilişkili görülse de gıdaların
işlenmesinin başlı başına kanser riskini artıracak bir etmen olduğu bilimsel olarak
gösterilmemiştir.
15