Page 22 - Bio Bülten 2019 Sayı-3
P. 22
BioBülten İş Sağlığı ve Güvenliği
“Bütün dünler,
bugünleri aydınlatan
fenerlerdir.”
Shakespeare
Dünyada her gün işe bağlı 3000 ölümlü olay meydana gelmektedir.
Bu vakaların % 96-98ʼinin nedeni, güvenli olmayan durum ve
davranışlardır.
nsanların ortalama yaşam süresi, kadın hakları, çocuk ölümlerinin oranı, çocukların okula gitme ve devam düzeyi, temel
hastalıklardan korunma, bilgi teknolojilerinden yararlanma oranı gibi kriterler gelişmiş toplum olmanın göstergeleri
arasında önemli bir yer tutmaktadır. ş kazası ve işçi ölümleri ile meslek hastalıklarının oranları da gelişmişliği gösteren
parametrelerin başında yer almaktadır. nsan hakları bildirgesi ve dünya sağlık örgütünün (WHO) “insanın en temel
hakkı yaşamak hakkıdır” ifadesi ile çalışma hayatında iş sağlığı ve güvenliğinin toplumlardaki önem düzeyi ortaya
çıkmaktadır.
Türkiye, günümüze kadar Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile 59 sözleşme imzalamış ve 2013 senesi itibari ile 6331
sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununu yürürlüğe koymuştur.
ş sağlığı ve güvenliği, sadece bir kanun değil aynı zamanda toplumların benimsemesi ve yaşatması gereken bir
kültürdür. Burada amaç, iş sağlığı ve iş güvenliği bilinci oluşturarak çalışma hayatındaki hak ve sorumluluklarını bilen ve
uygulayan çalışan kimliği ortaya koymaktır. Dünyadaki uygulamalara baktığımızda bir iş yerinde “Davranış bazlı SG
yaklaşımı” uygulamak ve yerleştirmek için yaklaşık 3-5 yıla ihtiyaç olduğu görülmektedir.
Avrupa ülkeleri arasında, en fazla işçi ölümünün gerçekleştiği ülkeler içinde, Türkiye, birinci sıraya yerleşmiş
durumdadır. Bundandır ki gerek yönetimlerin gerekse çalışanların bu konudaki hassasiyeti en üst seviyede olmalıdır.
“Bana bir şey olmaz”, “acelem vardı”, “iş yetişmiyordu” gibi yaklaşımların önüne “önce iş güvenliği” fikri yerleştirilmeli
ve proaktif bir yaklaşımla risk unsurlarının önceden tespit edilerek daha güvenli çalışma ortamları oluşturulmalı,
minimum riskle çalışmaların yapılması hedeflenmelidir. ş güvenliği bilinci herkes tarafından öğrenilmeli ve her çalışan
işçinin bir parçası haline gelmelidir. Bu kapsamda zaman ve kaynak planı yapılmalıdır.
3-4. yılın sonunda iş yerinde “iş güvenliği kültürü” değişmeye başlar, katılım artar ve gelişir. Özellikle “kritik
davranışlarda” çalışanlarda belirgin şekilde duyarlılığın arttığı görülür. Bu uygulamanın sonunda kazalar ve sağlık
sorunları azalır ve çalışanların moral ve motivasyonu yükselir. lk 2 yılda kazalarda yaklaşık % 30-50 azalma görülürken
bu oran yıllık sürenin sonunda % 50-90'lara kadar çıkar. Güvenli çalışma ortamları çalışanlara mutluluk sağlar ve
unutulmamalıdır ki iş yerinde mutluluk yuvada mutluluk getirir.
18